Üretici ve Trader’lar Açısından Tedarik Zincirlerinin Durumu
İlk olarak 2020 yılının ortalarında Kovid bağlantılı kapanmalarla başlayan, ardından Mart 2021'de Süveyş Kanalı'nın kapanmasıyla devam eden ve son olarak son 3 yılda lojistik sektöründe ve dolayısıyla dünya ticaretinde büyük aksamalar yaşandı. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle.
Bu durum tedarik zincirinin özellikle lojistik sektöründeki firmalar, üreticiler, tüccarlar, alıcılar ve dolayısıyla devletler için ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. İnsanların tedarik zincirine bakışında büyük değişikliklere yol açtı. Bu tür değişimlere hazır olmayan ve esnek olmayan birçok firma çok zor zamanlar geçirdi ve birçok firma sırf ürünlerini tüketiciye ulaştıramadığı için kapanmak zorunda kaldı. Covid'in başlangıcında özellikle en büyük konteyner operatörleri, ülkelerin sınırlarını kapatması ve bu yönde önlem almaya başlaması gibi nedenlerle beklenen talep düşüşleri yaşıyor. Ancak zamanla insanların ve devletlerin stok yapmaya çalışmasıyla birlikte lojistik talep patlaması yaşanmış ve insanlar enflasyon beklentisiyle taleplerini öne çıkararak lojistik taleplerin ve fiyatların rekor seviyelere ulaşmasına neden olmuştur. 2020 ilk çeyreğine kadar 5 yıl boyunca 1400 USD civarında sabit kalan Küresel Konteyner Taşımacılığı Endeksi, 2020 sonunda 3100 USD olarak bulundu. Yukarıdaki sebeplerden dolayı ilk çeyreğin sonunda 6700 USD'ye ulaşıyor. Bu seviyede gevşeme beklenirken tam tersine 2021 Eylül ayına geldiğimizde 11000 USD seviyelerine ulaşarak tarihi bir rekor kırdı.
Bu aşamada birçok firma anlaşmaları yerine
getirmekte zorlanırken yeni güzergahlar ve alternatif ulaşım yöntemleri bulmak
zorunda kaldı. Bazı sektörler hava kargoya yönelse de maliyetler ve kapasite
sorunları nedeniyle talepleri karşılama oranı sadece %4'lerde kaldı. Dünya
ticaretinin %85'inden fazlasının deniz yolu ile yapıldığını göz önünde
bulundurduğumuzda. Bu alternatifler sorunun giderilmesinde çok etkili
olmamıştır. Deniz navlun oranları Mart 2022'ye kadar 9-11 bin seviyelerinde
kaldı. Bunun bir sebebi büyük konteyner operatörlerinin durumu fırsata
çevirmesi, bir diğer sebebi ise taleplerin öne itilip yığılmasıydı. Mart
2022'den sonra bir kırılma gerçekleşti ve bugünkü 3100 USD seviyelerine kadar
bir düşüş gerçekleşti. Bu seviyelere kadar herhangi bir düşüş
öngörülmemektedir. Bunun nedeni, durgunluk beklentilerine bağlı olarak taleplerin
durması ve önceki davranışlar nedeniyle stokların şişmesi olarak
değerlendirilebilir. En büyük lojistik şirketleri, Eylül ve Ekim aylarında
deniz taşımacılığı siparişlerinde %20'lik bir düşüş gördüklerini bildirdi. Bir
yandan bu düşüşün devam etmese de ortalama düzeyde kalması beklenirken, diğer
yandan büyük gemi operatörlerinin 2023 için planladıkları kapasite artışı
nedeniyle fiyatların biraz daha düşmesi bekleniyor. Ama ne olursa olsun bu son
3 yılda, her an ortaya çıkabilecek yeni bir krizle beklentilerin çok kısa
sürede değişebileceğini fark ettik. Bu nedenle özellikle imalatçıların ve
tüccarların operasyon departmanlarını çok güçlü tutmaları gerekiyor. İşte
şirketlerin yapması gereken en önemli dört konu: Öncelikle operasyon
departmanları çok güçlü olmalı ve iletişim maksimum seviyede olmalıdır. İlgili
tüm paydaşlarla daha fazla iletişim kurmalıdırlar; anlık bildirimler yapılmalı
ve geri bildirim alınmalıdır. Bir problemi iletişim ile hızlı ve interaktif bir
şekilde çözerek büyük kayıpların önüne geçmek mümkün olabilir. İkinci olarak,
sözleşmelerin çerçeveleri katıdan daha esnek olmalıdır. Çok katı yapılan
sözleşmeler, günümüzde sıkça gördüğümüz bu tür büyük krizlerde hem satıcı hem
de alıcı firmaları çok büyük kayıplara sürükleyebilmektedir. Paydaşlar bazen,
sözleşme dışı olsa bile güçlü iletişim ile anlaşarak sorunları çözebilirler.
Üçüncüsü, dijital dönüşümün önemi. Bu tür sürekli değişen ortamlarda,
maliyetlerin sürekli olarak interaktif olarak hesaplanması ve güncellenmesi çok
önemlidir. İş yapma biçimleri düzenli olarak değiştiği için hataların önüne
geçmek için dijital dönüşüm büyük önem taşıyor. Tabii bunu yaparken insan
faktörünün tamamen denklemden çıkarılabileceğini düşünmüyorum. Yukarıda da
belirttiğimiz gibi sağlam çerçeveler için çizilen planlar kardan çok zarar
getirebilmektedir. Son olarak, yönetmeliklerin çok yakından takip edilmesi
gerekiyor. Bugün her ülke vatandaşlarını korumak istediği için ani yönetmelik
değişiklikleri yapabiliyor. Öte yandan dünya, İklim Değişikliğine karşı büyük
bir sınav veriyor. Dolayısıyla bunun için pek çok mevzuat değişikliği
yapılabilir. Tüm bu değişimlere zamanında önlem almayan firmalar kendilerini
çok zor durumda bulabilirler.
Emre Bahcivan
A.Trade Operation Manager